Enflasyon Raporu 2019-II (30 Nisan 2019)
Kapak ve İçindekiler
1. Genel Değerlendirme
Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. Dış talep nispeten gücünü korurken finansal koşullardaki sıkılığın da etkisiyle iktisadi faaliyet yavaş bir seyir izlemektedir. Cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir. İç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik riskler devam etmektedir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruş korunacaktır.
2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler
Küresel iktisadi faaliyette yaşanan yavaşlama eğilimi 2018 yılının son çeyreğinde de devam etmiş; büyüme oranları önceki çeyreğe göre azalmıştır. Küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklerin oldukça yüksek seyretmesi ve iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğiliminin derinleşmesi durumunda politika alanının kısıtlı durumundan ötürü, 2019 yılı küresel büyüme görünümüne ilişkin risklerin ağırlıklı olarak aşağı yönlü olduğu değerlendirilmektedir.
3. Enflasyon Gelişmeleri
Tüketici enflasyonu yılın ilk çeyreğinde bir önceki çeyrek sonuna kıyasla 0,59 puan azalışla yüzde 19,71’e gerilemiştir. Bu çeyrekte ithal girdi maliyetleri ve iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmiştir. Buna karşılık, gıda enflasyonu yüksek bir seyir izlemiştir. Enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler, maliyet unsurlarının seyri ve fiyatlama davranışlarına ilişkin belirsizlikler dahilinde enflasyon görünümüne yönelik riskler devam etmektedir.
4. Arz ve Talep Gelişmeleri
İktisadi faaliyet 2018 yılının dördüncü çeyreğinde Ocak Enflasyon Raporu’nda ortaya konulan görünümle uyumlu şekilde zayıf seyrini sürdürmüştür. Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. Dış talep nispeten gücünü korurken, finansal koşullardaki sıkılığın da etkisiyle iktisadi faaliyet yavaş bir seyir izlemektedir. Bu doğrultuda toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü katkısı sürmektedir.
5 . Finansal Koşullar ve Para Politikası
2018 yılı sonundan itibaren gelişmiş ülke para politikalarındaki normalleşme sürecinin daha yavaş süreceğine dair beklentiler küresel risk iştahında kısmî iyileşmeye neden olmuştur. Ancak bu dönemde Türkiye ülke risk primi belirsizliklerin ve jeopolitik faktörlerin etkisiyle diğer gelişmekte olan ülke risk primlerinden olumsuz yönde ayrışmıştır. Mart ayının son haftasında ise finansal piyasalarda gözlenen dalgalanmayla birlikte portföy çıkışları gözlenmiş, piyasa faizleri ve döviz kurunda artış kaydedilmiştir. TCMB, finansal piyasalarda gözlenen oynaklıklar karşısında gerekli likidite önlemlerini alarak, piyasaların ve aktarım mekanizmasının etkin işleyişini desteklemiştir.
6. Kamu Maliyesi
Maliye politikası, 2019 yılının ilk çeyreğinde mali teşvik ve tedbirlerin yanı sıra kamu harcamaları kanalıyla ekonomik büyümeye katkıda bulunmuştur. Yatırım ve istihdamı arttırmaya yönelik olarak uygulanan teşvikler kapsamında yapılan harcamalar ile sermaye, personel ve cari transfer giderlerindeki artışlar bu dönemde bütçe açığının bir miktar yükselmesinde etkili olmuştur. 2019 yılının ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın vergi gelirleri üzerindeki aşağı yönlü etkisine karşın vergi dışı gelirlerde ortaya çıkan olumlu performans bütçe açığındaki artışı sınırlamıştır.
7. Orta Vadeli Öngörüler
Enflasyonu düşürmeye odaklı, sıkı bir para politikası duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağı öngörülmektedir. Tahminler oluşturulurken, sıkı para politikası duruşunun korunacağı ve para politikasının enflasyonu 2020 yılının ikinci çeyreğinde tek haneye, sonrasında da yüzde 5 hedefine düşürmeye odaklı bir şekilde oluşturulacağı bir çerçeve esas alınmıştır.