Enflasyon Raporu 2019-I (30 Ocak 2019)

Paylaş
Yazdır

Kapak ve İçindekiler

1. Genel Değerlendirme

Sıkı para politikası duruşunun yanı sıra petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki düşüş, belirli ürünlerdeki vergi indirimleri ve iç talep gelişmeleri tüketici enflasyonunun gerilemesinde etkili olmuştur. İç talepteki yavaşlama ile mal ve hizmet ihracatındaki olumlu seyrin etkisiyle cari işlemler dengesinde hızlı iyileşme gözlenmiştir.

2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler

2018 yılının ikinci çeyreğinde küresel iktisadi faaliyette gözlenen ivme kaybı, üçüncü çeyrekte de gelişmiş ve gelişmekte olan ülke büyüme hızlarındaki yavaşlamaya bağlı olarak sürmüştür.

Süregelen korumacılık eğilimleri, küresel ekonomi politikalarına yönelik belirsizliği artırarak önümüzdeki dönem küresel büyüme görünümüne ilişkin aşağı yönlü riskleri belirginleştirmiştir. Bu çerçevede, küresel ekonomik büyümedeki yavaşlamanın, 2019 yılında da devam edeceği öngörülmektedir.

3. Enflasyon Gelişmeleri

Tüketici enflasyonu 2018 yılı sonunda yüzde 20,30 olarak gerçekleşmiştir. Son çeyrekte enflasyondaki düşüşe Türk lirasındaki değerlenme ve emtia fiyatlarındaki gerilemenin yanı sıra, dayanıklı tüketim mallarındaki vergi indirimleri ve iç talep koşulları da katkı sağlamıştır. Bununla birlikte, enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler ile maliyet unsurlarının seyri ve fiyatlama davranışlarına ilişkin belirsizlikler önümüzdeki dönem enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir.

4. Arz ve Talep Gelişmeleri

İktisadi faaliyet 2018 yılı üçüncü çeyreğinde Ekim Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünümle uyumlu şekilde yavaşlamıştır. Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin belirginleştiğini göstermektedir. Küresel büyüme görünümündeki kısmi zayıflama sinyallerine rağmen dış talep gücünü korurken, finansal koşullardaki sıkılığın etkisiyle iktisadi faaliyetteki yavaşlama devam etmektedir. 2019 yılı boyunca, enflasyon görünümünde iyileşme ve ülke risk primlerindeki gerilemeyle beraber finansal koşulların iç talepte ılımlı bir toparlanmaya destek vereceği, net ihracatın büyümeye katkısının süreceği öngörülmektedir.

5 . Finansal Koşullar ve Para Politikası

Sıkı para politikası duruşu ve Türkiye’nin risk primindeki düşüşe bağlı olarak kur takası faizleri tüm vadelerde bir önceki Rapor dönemine göre gerilemiştir. Türk lirasının ima edilen oynaklığında Eylül ayından bu yana önemli ölçüde düşüş gözlenmiştir. Finansal koşullardaki sıkılık devam ederken kredi büyüme hızındaki yavaşlama belirginleşmiştir.

6. Kamu Maliyesi

Maliye politikası, 2018 yılında uygulamaya konan mali teşvik ve tedbirlerin yanı sıra, kamu yatırım ve tüketim harcamaları kanalıyla büyümeye katkıda bulunmuştur. Yatırım, istihdam ve ihracatı arttırmaya yönelik olarak uygulanan teşvikler kapsamında yapılan harcamalar, personel ve cari transfer giderlerindeki artışlar 2018 yılında bütçe açığının artmasında etkili olmuştur. Yılın ikinci yarısında iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın vergi gelirleri üzerindeki aşağı yönlü etkisine karşın vergi dışı gelirlerde ortaya çıkan olumlu performans bütçe açığındaki artışı sınırlamıştır.

7. Orta Vadeli Öngörüler

Enflasyonu düşürmeye odaklı, sıkı bir para politikası duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağı öngörülmektedir. Tahminler oluşturulurken, sıkı para politikası duruşunun korunacağı ve para politikasının enflasyonu 2020 yılının ikinci çeyreğinde tek haneye, sonrasında da yüzde 5 hedefine düşürmeye odaklı bir şekilde oluşturulacağı bir çerçeve esas alınmıştır.

Kutular